Evet, onları yollarda görenler, “deli bunlar” demiyor sadece, duyanlar da
“kafayı yemiş bunlar” da diyorlar. Diyenler ve öyle düşünenlere nispet
edercesine onlar, tanımadıkları, bilmedikleri, rengine, diline, ırkına,
soyuna, sopuna bakmaksızın girişmişler bir insanlık yarışına. Görünür de
belki “ohh ne safari” dedirtecek kadar gösterişli belki ama onca ülke ve
onca yolculuk, sanırım hem iyi bir dinginliği ve de gençliği gerektirir.
İşte onlarda onu yapıyorlar.

Onlar dediğim, “Mongol rally 2008” grubu. İçlerinden sadece 30 kadarı
aracıyla Türkiye güzergahını seçmiş ama farklı kapılardan yollarına devam
ediyorlar.“gürültülü yüksek ses” verme diye bir büroşürle yola çıkmış ve tam
300 araçla girmişler yola, taaa Londra’dan başlayıp 14 bin kilometrelik bir
yolculuktan sonra Moğolistan’a varacaklar. Londra’dan 19 Temmuz’da saat tam
12 de hyde Park’tan start almışlar. Kendi dillerince buna “macera başlar”
diyorlar. 16 Ağustos 2008 de de onların deyimiyle Mongolia bizim deyimimizle
de Moğolistan’ın başkenti Ulaanbatar’da finişe varacaklar.
İyi de bunların “zoru ne?” diyeceksiniz. Bende onu anlamaya çalıştım,
anladım da sanırım.Dünya’da en uzun ralli olma özelliğine sahip olan,
“Mongol rally 2008” rallisinde motor hacmi 500 ile 1000 cc ‘lik araçlarla
katılım olabiliyor. Ralliciler, “Moğolistan’da çocuklara şiddet
uygulanmasın” diye seslerini tüm Dünya’ya duyurmak ve o ülkede ve diğer
ülkelerde ezilen ve zulüm gören çocuklara saygılı olunmasını amaçlıyorlar.
Bu organizasyonu “Christina Noble Foundation children’s” vakfı yapıyor.
Tabiî ki de ralliler, normal insanlar için bir “delilik” ama adrenalinde
sınır tanımayanlar, maceracı ruhlara sahip insanlar bir de gençlerse ve
de.............haberin
devamı için tıklayın
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
ilginiz için teşekkürler